Akıllı Şehirler Geliyor, Peki Bizi Ne Bekliyor?

Geçtiğimiz günlerde gelecek hayalini soran muhabire ‘’Alman vatandaşı olmak’’ cevabını veren çocuk, epey süre sosyal medyada, televizyon kanallarında ve önemli gazetelerin gündeminde yer almıştı. Aslında o çocuk, verdiği cevapla farkında olmadan sadece soruyu soran o muhabire değil, ülkemizi yöneten tüm kurumlara, sivil toplum örgütlerine ve vatandaşlara bir mesaj göndermişti. Bu mesaj, çoğu insanın yaşamak için ideal şartları aramaya artık çok küçük yaşta başladığı gerçeğiydi.

Akıllı Belediyecilik ile Mutlu Olduğun Yere…

Özellikle internet çağında doğan yeni nesil, doğduğu yerde, ona göre klişe ve zorluklarla dolu bu yaşam yerine mutlu olacağını düşündüğü bir ortama geçme konusunda tereddüt etmiyor. Çünkü bilgi kaynaklarına kolayca ulaşabilmesinin yanında örnek alabileceği, soru sorabileceği insanlarla da kolaylıkla iletişime geçebiliyor. Bilgi alabilme yetenekleri ve araçları arttıkça kendi çözümlerini üretebileceğini biliyor ve bu değerli farkındalık onun ‘’Alman vatandaşı olmak’’ cevabını hiç zorlanmadan verebilmesini sağlıyor.

Daha İyi Bir Yere Taşınmak Ama Nereye?

Çevrenize şöyle bir baktığınızda genellikle yaşı 35’i geçmemiş çoğu insanın daha mutlu olabileceği bir yere taşınma planı olduğunu göreceksiniz. Bunun sadece yurtdışı planı olması da gerekmiyor. İnsanlar her alanda olduğu gibi yaşam koşulları konusunda da daha iyisini arıyor. Bu yolda emek harcıyor.

Günümüzde insanların taşınmayı düşündüğü yerleşim yerleri birbirinden farklı özelliklere sahip olsa da hepsinin birbirinden farklı özellikleri var. Örneğin, köyler. Özellikle son yıllarda popülerleşmeye başlayan köy yaşamı, şehir yaşamının kalabalığından/gürültüsünden sıkılan, doğaya ilgi duyan insanlar için önemli bir yaşam alanı olarak görülüyor. Bunun dışında en fazla göçü alan yerler ise büyük şehirler. Bir büyük şehirden bir başka büyük şehre göç eden insanların sayısı da oldukça fazla. Hatta TÜİK verilerine göre bundan birkaç yıl önce İzmir’e en fazla göç İstanbul’dan gerçekleşmişti. Yani sözün özü: İnsanlar iyi bir yaşam için doğdukları ve büyüdükleri şehirleri değiştirme konusunda eskiye göre artık daha az tereddüt yaşıyorlar ve insan odaklı yerleşim noktalarını her yıl biraz daha popüler hale getiriyorlar.

Tüm bu gelişmelerin ve değişimlerin gerçekleştiği sosyo-kültürel ortamlarda insanları en çok heyecanlandıran ve daha iyi bir yaşam sunan yerler ise akıllı teknolojiler ile kurgulanmış akıllı şehirler olarak karşımıza çıkıyor. Vatandaş odaklı kurgulanan bu şehirler, insanlara yeni bir hayat kurmaları konusunda ilham verdiği gibi sürdürülebilir çevre politikalarını da yakından ilgilendiriyor

Önemli Olan Büyüklüğü değil, Aklı!

Neden akıllı belediyecilik bu kadar revaçta olabilir diye incelediğimizde ise karşımıza vatandaş odaklılık, sürdürülebilirlik, dijital teknolojiler gibi kavramlar çıkıyor. Akıllı şehirlerin en temel özelliğinin günümüzün en önemli teknoloji enstürmanlarını şehir hayatına dahil edebilmeleri olduğunu görüyoruz. Veri madenciliği, big data, makine öğrenmesi gibi kompleks metodları kullanarak trafikten sosyo-kültürel etkinliklere, sürdürülebilir çevre yatırımlarından eğitim faaliyetlerine kadar çok geniş bir yelpazede vatandaşlarına hizmet verildiğini görüyoruz. Özellikle Avrupa’da karşımıza çıkan akıllı şehir uygulamalarının şehirlere değer kattığını ve dünyanın her yerindeki insanlar için bir çekim noktası olduklarını görüyoruz. Akıllı şehirler geliştikçe bir büyük şehirde yaşama hayali kuran taşradaki insanların da zamanla bu fikirden uzaklaşabileceğini ve amaçlarının bir akıllı şehirde yaşamak olabileceğini düşünüyoruz.

Akıllı Belediyecilik, Geleceğin Şehirlerini Nasıl Kuruyor?

Akıllı belediyecilik özellikle Avrupa’nın yerel belediyelerde ve bazı Asya ülkelerinde uygulanmaya başlandı. Günümüzde her gün biraz daha kalabalıklaşan, yaşam kalitesi düşen büyük şehirlerde yaşamak isteyen insanların sayısı da gün geçtikçe azalıyor. Fakat bu durum akıllı belediyecilik uygulamaları sayesinde değişebilir.

Akıllı Belediyeler, Akıllı Şehirler, Mutlu Bireyler…

Akıllı şehir konsepti dijital teknolojileri insan odaklı sistemlerle bütünleştirerek, akıllı şehir politikaları ve stratejileri oluşturarak, şehirleri çekim merkezleri haline getirerek, belediyelerin vatandaşlarını daha iyi anlamalarını sağlayarak, sorunlara akılcı, çevreci ve hızlı çözümler üretebiliyor.

Mobil belediyecilik hızla önem kazanırken akıllı şehir uygulamalarını tasarlayan ve uygulayan belediyeler diğer kentlere göre daha fazla ilgi çekiyor. Eskiden bir Avrupa şehrinde yaşamanın hayalini kuran insanlar, hangi coğrafyada olduğuna bakmaksızın kendilerini anlayan, çevreci politikalar üreten, mobil uygulamalar ile hayatını kolaylaştıran şehirlere daha fazla ilgi gösteriyor. Vatandaşların memnuniyet seviyesi şehrin akıllılık seviyesiyle doğru orantılı bir biçimde artıyor.

Akıllı şehir kapsamında trafik sorununa, çevre sorunlarına çözümler üretiliyor, insanların şehir etkinliklerden, fırsatlarından yararlanması mümkün kılınıyor. İnsanlar akıllı şehir uygulamalarını kullandıkça belediyeler vatandaşları hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyor ve doğru stratejiler geliştirebiliyor.