Yazılım Ekibi Liderleri İçin Hayat Kurtaracak 10 ÖneriYazıyı pdf olarak indirip okuyabilirsiniz.1. Ekibinizden Takım Odaklı Olmalarını İsteyinEkibiniz kaç kişilik olursa olsun, herhangi bir projede çalışırken tek başına düşünmemeleri gerektiğini bilmeliler. Ekip üyeleri, kendilerine verilen plan dahilindeki yapılacak işlerden sadece kendi sorumlu oldukları kısımlara odaklandıklarında, işin aslında tam ve doğru olarak sonuca ulaşamayacağının farkında olmalı. Projedeki 10 kalem işten 1 tanesi bile bitmemişse, müşterinin bu işi kimin bitirmediğiyle ilgilenmeyeceğini, onun bakış açısından “proje bitmedi” olarak değerlendirileceğini ekibinize en doğru yöntemle anlatın. Geliştirici ekiplerde bireysellik en tehlikeli tehditlerden biridir. Bunun önüne geçmek için ekibinizi bir takım ruhunu paylaşabilecek kişilerden seçerek oluşturmaya özen göstermeniz gerekir. Takım ruhunu korumak ise artık ekibin sorumluluğu; ancak bunun için de yine onlara destek olmaya devam etmelisiniz. Ekibinize, “sen iyi olduğun sürece ben de iyi olabilirim” düşüncesini aşılayın. Sadece kendi sorumluluğundaki işlerin başarılı sonuca ulaşması için bile ekip olarak düşünmeleri gerektiğini her zaman hatırlatın.2. Ekibinizin İç İletişimin Önemini Kavramasını SağlayınÜzerinde çalıştığınız projeye göre yol ve yöntemler değişkenlik gösterebilir; ancak muhtemelen ekibinize iş verirken günlük, haftalık, aylık, yıllık gibi periyotlarda hedefler gösteriyor ve sonra o işleri parçalayarak sorumlulukları dağıtıyorsunuz. İşleri paylaşırken, ekibinizdeki her üyenin katılım sağladığı toplantılar yapın. Ekibinizin doğrudan geliştiricilerden oluşmasına gerek yok; geliştirici takım liderlerinden oluşuyorsa bile, onların da sizin yaptığınız gibi kendi ekipleri ile aynı iç iletişimi sürdürdüğünden emin olun. Her bir ekip üyesinin, işin kendi yaptığı kısım ile ilgili diğer ekip üyelerini sürekli güncellemesi gerektiğini vurgulayın. Bu, projelerde zaman ve efor israfının önüne geçmenizi sağlayacaktır. Geliştiriciler, zone’da kalma ve minimum iletişim kurma eğilimli kişilerdir; ancak bu eğilimin, takım olma ve takım içi iletişimin önüne geçmesine izin vermeyin. Ekip üyeleri yaptıkları işi, diğer ekip üyelerinin de çalıştığı kısımlar açısından da değerlendirebiliyor olmalı. Her zaman aklımıza gelmeyen bir detay olacaktır; ekip içi iletişim ne kadar yoğun olursa o kadar az detay gözden kaçacaktır. Bununla beraber müşteri de, özellikle yazılım projeleri gibi uzun süreli işlerde yatırım yaptığı işin ne durumda olduğunu her zaman merak edecektir. Müşterinize, o sormadan bilgi vermek onları her durumda uzlaşmacı kalmaya yardım edecektir. Olumsuz durumlar her zaman olabilir; aksilik sebebiyle proje gecikebilir, işin başında öngörülmeyen durumlar proje devam ederken ortaya çıkabilir. Tüm bunların bir krize dönüşmesine engel olmak için ekip içi iletişimi güçlü tutmalısınız. Ekip üyeleri “hiçbir detayın önemsiz olabileceğini düşünmeksizin” hem birbirini hem de ekip liderlerini her zaman gelişmelerden haberdar etmeli.3. Ekibinizi Müşteri İletişimine HazırlayınŞirket içi ekip yapılarınızdan bağımsız olarak; projeler işin müşteriden brief olarak alınmasıyla başlar ve iş yapan kişi ile müşteri arasında iletişim ta ki proje sonuçlanana dek devam eder. Burada genellikle, işi yapan kişi (yani geliştirici) ile müşteri arasındaki iletişimi sağlayan birileri (product owner, proje yöneticileri, kurucu ortaklar ya da rolü ne olursa olsun biz şimdilik müşteri temsilcisi diyelim) olur. İş süreci hakkında müşteriye bilgi akıtan kişiler her zaman teknik altyapıya sahip olmayabilir. Bu durumda müşteriye giden bilgi, müşteri temsilcisinin anladığı ile sınırlı olacaktır. Bu nedenle ekip lideri olarak takımınızdaki geliştiricilere bilgi vermeyi öğretmelisiniz. İşin yapılması aşamasında ekipler kendi aralarında dilediği şekilde iletişim kurabilir; ancak eğer müşteri temsilcisine bilgi veriyorlarsa müşteri temsilcinin teknik detaylarla ilgilenmeyeceğini (muhtemelen zaten anlamayacağını) biliyor olmalılar. Ekip üyeleri, “müşteri temsilcisine nasıl bilgi vermeliyim ki o da bu durumu müşteriye en doğru şekilde aktarsın” sorusunu kendilerine sormayı alışkanlık haline getirmeli. Müşteri bir talebi ile ilgili ne aşamada olduğunu merak ediyorsa ve geliştirici ekip bu talebi karşılayamayacağını söylüyorsa, bunu nedenleri ve alternatif çözüm önerileri ile beraber müşteri temsilcisine en sade dille aktarabiliyor olmalılar. 4.Ekibinizin İşi Tanımasına Fırsat VerinÇoğunlukla yazılım projelerinde geliştirici ekipler ile müşteri ya hiç bir araya gelmez ya da sadece kriz anlarında tanışmak durumunda kalırlar. Dolayısıyla geliştiriler, yapacakları iş hakkında bilgiyi sadece ekip liderlerinden ya da müşteri temsilcilerinden alabilir. Geliştirici ekibinizin üyelerine sadece yapacakları işlerle ilgili wireframe’ler verip hangi teknolojiyi kullanmaları gerektiğini aktarırsanız, sadece o sonucu alırsınız. Ancak ekip üyelerinize işin kendisini anlatmalısınız. Ekip üyeleri hangi projede çalıştığını tanımalı; projenin iş akışlarına hakim olmalı, proje hedeflerini, sonucun kimlere hizmet edeceğini, kullanıcı hedef kitlesini, proje sahibi olan müşterinin nasıl biri / firma olduğunu, hatta sektörü ve rakiplerini dahi aktarmalısınız. O zaman ekibinizin;gelen talepleri daha doğru analiz etmesine, müşteriyi daha doğru anlamasına, yapacağı işin mimarisini daha doğru kurgulamasına, problemlere daha çok alternatifli çözüm üretmesine, müşteri temsilcisine daha doğru bilgi vermesine, yapacağı işin ortalama süresini daha doğru kestirmesine ve daha ekibe ve projeye olacak pek çok katkıya zemin hazırlamış olursunuz. 5. Ekibinize Çözüm Odaklı Olmayı ÖğretinYazılım projelerinde her zaman için sorunlar çıkabilir, aksaklıklar yaşanabilir, öngörülemeyen gelişmeler olabilir hatta bunlardan bazılarının krize dönüşmesi an meselesidir. Sorunları -özellikle müşteri karşısında- yönetmekteki en büyük destekçiniz geliştirici ekibiniz olacak. Daha önce de belirttiğimiz şekilde, ekibinizin iyi olduğu kadar iyisiniz. Problemler her zaman olabilir; önemli olan problem çıkması değil, onu nasıl çözdüğünüzdür. Ekibinizi hata yapmaktan korkutmayın, bu sadece daha çok strese dolayısıyla daha çok hataya ve bunların üstüne bir de hataların gizlenmesine ve zamanında çözülemeyip daha da büyümesine yol açacaktır. Onun yerine hata yapıldığında ya da problem meydana geldiğinde ekip üyeleriniz, bunu sizinle paylaşmaktan çekinmemeli. Ancak her problem her an size gelirse siz de ekip lideri olarak yapmanız gereken işleri yapamaz duruma gelirsiniz. Burada da ekibinize öğretmeniz gereken şey, onlara problemi sizinle paylaşırken her zaman için en az bir adet çözüm önerisi üretmiş olarak gelmeleri gerektiğidir. Bu sayede ekip bir çok problemi size söylemeye gerek duymadan zaten çözmüş olacaktır. 6. Ekibinizden Hız Değil Doğru Sonuç BekleyinYazılım projelerinde süreç, her ne kadar yolda değişiklikler olsa da genellikle tüm adımlar baştan sona bellidir. Müşteri çoğunlukla bir deadline bilgisine sahiptir ve bunu takip eder. Siz de ekip liderleri olarak belirlenen tüm hedeflere doğru zaman ve doğru sonuçla ulaşmaya odaklanarak günlük planlarınıza yön verirsiniz. Çoğunlukla bu projelerde ekip üyeleri, yapmaları gereken işin ne olduğu bilgisi ile beraber ne zaman bitmesi gerektiği bilgisine de sahip olurlar. Geliştiricilerin düştüğü en büyük hatalardan biri, önlerine deadine’ı olan bir iş geldiğinde işi şöyle bir analiz edip değerlendirmektense o tarihe yetişmeye odaklanarak bir an önce başlamak olur. Geliştirici ekip üyelerinize, işi aldıklarında kendilerinin de analiz etmeleri gerektiğini anlatın. Geliştirici kendi yetenekleri kapsamında kendisine verilen işi beklenen tarihte bitirebilir mi bakmalı ve bitiremeyeceğini öngörüyorsa bunu sizinle paylaşmaktan çekinmemeli. Bu sayede belki yeniden kaynak dağılımı yapabilir ya da müşterinizi yeni deadline’lar konusunda daha işin başında bilgilendirebilisiniz. Aksi halde geliştirici, sadece kendisine verilen tarihte bitirmek için bile hatalı iş üretebilir. Bunun ne geliştiricinin kendisine ne de projeye katkısı olacağını ekip üyelerinize anlatabilmelisiniz.7. Ekibinizi Uzun Vadeli Düşünmeye YönlendirinÖzellikle, devamında bakımından da sorumlu olacağınız yazılım projeleri geliştiriyorsanız ürünlerinizin müşteri kullanımına açıldıktan sonra da sorunsuz bir şekilde hayatlarına devam edebiliyor olması daha fazla önem taşır. Ancak bu elbette bir koşul değil. Çalıştığınız projenin kapsamı ne olursa olsun, ürün ve hizmet kalitenizi onun temelini nasıl attığınız belirliyor olacaktır. Ekibiniz geliştirme yaptığı sırada kendi sorumluluğundaki iş kapsamında pek çok karar alır. Ekip üyelerinizi, geliştirmenin gidişatını etkileyecek bu kararları alırken uzun vadeli düşünmeye alıştırın. Alacakları her karar neticesinde yapacakları uygulamanın birkaç adım ötesini düşünürlerse, ilerde karşılarına çıkacak durumları da kestirip onlar için de şimdiden önlem alabilirler. “Müşterinin projenin bu kısmı ile ilgili gelecekte nasıl bir ihtiyacı olabilir?” sorusu, bu aşamada ekip üyelerinin kendilerine soracakları pek çok soruya örnek olabilir. Bu da yine aslında işin kendisini ve müşteriyi tanımakla doğru orantılı gelişen bir yetenek olacaktır, unutmayın.8. Ekibinizi Problemlerle Baş Başa BırakınMükemmel işleyen bir proje sürecinde, ekip liderlerinin plan yapmak, onay vermek ve onu raporlamak dışında pek bir işi de kalmıyor. Ama elbette gerçek hayatta hiçbir proje süreci kusursuz olmuyor, ekip liderlerinin en büyük sorumluluğu da bu kusurları minimuma indirerek mükemmele en çok yaklaşmayı hedeflemek oluyor. Genellikle bir kriz anında önce ekip liderleri ne yapacaklarını düşünür ve müşteriyi en memnun edecek yöntemi bulmaya çalışır. Hatta problemlerin büyük bir kısmından geliştirici ekibin haberi dahi olmaz. Bu aslında ekip motivasyonu ve performansı için yanlış bir süreç değil; ancak ekibiniz detayları bilmese de problemlerin varlığından haberdar olmalı. Müşteri ile yaşanan krizleri sıcağı sıcağına aktarmasanız da, daha sonradan sadece bilgilendirme düzeyinde yaşadığınız sorunları aktarmanın yolunu bulun. Ekip üyeleriniz, hangi durumların sorun yaratabileceği konusunda bilgi sahibi olurlarsa, kendi iş akışlarında da bu kriteri değerlendirerek ilerliyor olurlar. Bazı problemlerin çözümünü ekip üyelerinize bırakın, onlara çözüm için zaman tanıyın ve müşteriye doğrudan aktarılacağı bilgisini verin. Ekibiniz, müşteri ile her an iletişime geçmeye hazır olacak şekilde çalışmayı alışkanlık haline getirirse, siz de daha az problem çözmekle uğraşırsınız. Ekibiniz hata yapmaktan korkmasın; ancak hata yaptıklarında da yine kendilerinin çözmeleri gerektiği bilincinde olsun. Problemleri siz ya da başka karar vericilerin nasılsa çözeceğini bilmek, hata yapmayı kronikleştirebilir.9. Ekibinize İş Dedike Etmekten Korkmayınİş hayatının doğal akışı gereği, her zaman ekip liderleri ekiplerindeki diğer üyelere göre bilgi ve deneyim açısından daha ilerdedir. Gerek durumlara yaklaşımınız, gerek kriz yönetim şekliniz gerekse de takım yönetme yetenekleriniz sayesinde bir şekilde farklılaştığınız için ekip lideri oldunuz. Ancak bu, her işi sizin yapmanız gerektiğini ifade etmez. Sizin, işin kendisini yaratmaktan çok yaratım süreçlerini yönetmeye odaklanmanız, vaktinizi ve emeğinizi buna harcamanız gerekiyor. Dolayısıyla üzerinizdeki işleri mümkün mertebe ekipteki diğer üyelere dedike etmeyi öğrenin. Eğer ekibinizde, iş verdiğinizde memnun olmadığınız sonuçlar aldığınız üyeleriniz varsa, o işi üstünüze almak yerine, planlamayı yaparken o üyeninizin doğru sonuca ulaşana kadar vakit harcayabileceği şekilde planlama yapmaya çalışın. Böylece hem bir ekip üyenize kendini geliştirme ve kurum kültürünüze ayak uydurma fırsatı vermiş olursunuz hem de kendi üstünüze bir fazla daha sorumluluk almaktan kaçınırsınız. Bu süreçte en büyük yardımcınız checklistler olabilir. Hem kendinize (takip için) hem de ekip üyelerinize (görmek istediğiniz sonuçlar için) checklistler hazırlayabilirsiniz. Bu sayede alışkanlık daha hızlı değişecek ve yapılan hata sayısı hızla azalacaktır. 10. Ekibinizi Talepkar Olmaya AlıştırınEkibinizin sürekli gelişen ve öğrenen bir ekip olmasını istiyorsanız her şeyden önce siz o kişi olmalısınız. Siz sürekli araştırır, yeni kaynaklar keşfeder ve bunu ekibinizle paylaşırsanız zamanla sizi rol model alıp benzer davranışlar sergileyeceklerdir. Bunun için ekibinize gelişimi bir “iş” olarak aksetmeyin. Bir bilgi paylaştığınızda arkasından sorumluluk yüklemeyin ya da bir faydalı kaynak önerisinde bulunduğunuzda inceleyip incelemediklerini sormayın. Bu onlarda kendilerinden beklentinin yükseleceği stresi yaratabilir. Onun yerine, sizin bu araştırma ve gelişimin işlerinize nasıl etki ettiğini onlara gösterin. Bir krizi çözdüğünüzde, okuduğunuz bir kitaptan alıntı yaparak nasıl çözdüğünüzü anlatın ya da bir algoritmayı geliştirirken izlediğiniz bir Youtube videosundan nasıl ilham aldığınızı aktarın. Ekibinize sürekli iş paslayan bir makine gibi gözükmektense ilham olmaya odaklanın. Kendi gelişimleri için bilgi ve eğitim talep etmekten çekinmemelerini sağlayın. Sizin kendi gelişim süreçlerinizde faydalandığınız kaynakları paylaşırken onları nasıl elde ettiğinizi de söyleyin ve onların da gelişim ve eğitim için talepkar olabileceklerini her zaman hatırlatın.20Share on Twitter20Share on LinkedIn2Share on Email21Share on Facebook11Share on Pinterest